Puslu bir aydınlığı, pusun gölgesi olan “siyah”ın mavi üzerindeki yansımasını kalkar kalkmaz görebileceğini bilmek, çocukluğumdan kalan o tuhaf huzuru hatırlamak, günü bu huzuru hatırlatacak yüzlerce detayla ve kocaman bir Siboş ile geçireceğini bilmek..Cumaları nasıl iple çekerdik.. Sanki diğer günler görüşmüyormuşcasına.. Cuma öğleden sonraları baş başa Nescafe içme fantazisi:) Tüm değişenlere rağmen bunu kaybetmedik.. Ne güzel..Biz kahvemizi içeriz arkadaş! Ve fakat..Tüm dünyayı eksek, Ada’yı ekmenin bir yolu yok artık:)...Sırf ben annesiyle konuşmayayım diye, kucağımdan kalkmayan ve talepleri bitmeyen yaşam yaşam bir “Ada”.. Işık ışık..
Az sonra çıkacağım, denize uzanan bir sürü uzuuun merdivenin yanından geçeceğim. Yeşilin olmadık her yerden nasıl fışkırdığını göreceğim..Bugün ne zaman yağacak diye aklımdan geçireceğim..Ha bir de kuşkusuz, denizin neredeyse içinde olduğu Yusuf’un Yeri denen mekanda; nasıl böyle bir yerde alkol olmaz diye sinirlenmekten bıkmayacağım… Düşünsenize dalgaların içindesiniz, sade sevimli bir balıkçıda.. Ancak alkol satışı yok…O zaman hatırlayacağım, Karadeniz’in bazı bölgelerindeki toplumsal zaafiyetleri.. 40 dakika mesafede bulunan Giresun da geçirdiğim vakitler ile bu durum arasındaki çelişkiyi… Kayalıklarda elimizde biralar ile yaptığımız sohbetlerin enerjisi tüm güzelliğine karşın Tirebolu’ya maalesef ulaşamamış… Uzun hikaye… İçinde bulunduğumuz şartlara kadar gelir bu söz.. İçimiz acır, çaresiz hissederiz gene…Aydınlık umutlarımız, hayallerimiz var bizim.. Zaman zaman kendimizi alamadığımız bu yenilmişlik hissine teslim etmemeliyim onu, kocaman bir Karadeniz günü beni beklerken…Dolayısıyla ; uzatmayayım..Nasıl olsa burada olduğum sürece yer yer yoğunlaşıp yazmak isteyeceğim..Herkes görmeli Karadeniz’i, görmekle de kalmamalı yaşamalı, solumalı.. Şöyle bir yayla havası almalı.. Tereyağında o yumurtayı yemeli..buraların ekmeğini bandırarak hem de.. . Hatta bir sonrakinde ben de yaylalar, köyler içeren bir program yapmalıyım… Vakit geldi..
Sevgiyle bitiriyorum sözlerimi ve diyorum ki gelmeliyiz buraya.. Tekrar tekrar.. uzun uzun..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder