19 Kasım 2010 Cuma

EVE DÖNERKEN




Kaleiçi dolaşılmadan Antalya ‘dan ayrılınır mı ya..Buyrunuz sinir oldum. Her şey yarım kaldı gene.. Biraz deniz, biraz aile,biraz dinlenme ve her şey biraz..Yanımda getirdiğim ve bitirmem gereken dilekçeyi de biraz yazabildim, kitabımı da biraz okuyabildim.Görmek istediğim azıcık insanı da azıcık görebildim.Aman denize bakayım, soluk alayım, canım annem , canım babam , Afuşşş! derken geçti vakit.. Ama her şeye rağmen, gene iyi geldi bana..Belki de her şey biraz olduğu için iyi geldi.. Üfff sıkıldım diyemeden geçti işte dört gün..Annemin kahvaltısına, babamın her daim espri kokan olumlu yaşam anlayışına, Ankaradayken bile kimi zaman karşımda yatıyor zannıyla uyandığım Afuşa ve tabii ki Antalya’nın kanına işlemiş deniz kokusuna haksızlık edemem.. Çok da güzel oldu bişeyler..Ama kaleiçine girişimle çıkışım bir oldu.. Allah kahretmesin demek istiyorum.. Kader mi bu ya! Hani derler ya tam anlamıyla “tadı damağımda kaldı”. Bir gün herkesten gizli sırf kaleiçine gelip, tüm günümü gizlice orada geçirmeden ölmeyim bari.. Biri de bana söz versin ve ben buna inanayım! Bir gün Antalya da sıkılana kadar dolaşacağız Kaleiçinde desin. Oradaki gizli bahçeleri, gizli tarihleri keşfedeceğiz ve her karışı bizden sorulacak! Nasıl da iyimserim, dört gün babamla yaşamamın sonucu mu ki bu durum..

Sonuç.. Sanırım fena değilim, Kaleiçi saplantım büyümeye devam ediyor:), ama ben güzelim.. Gene çiçek gibi oldum.. Sanırım yaşamlarımızın kıymetini bilmeliyiz her birimiz.. Polyannacılık filan da modum değil hiç, kötü ve iyi şeylerin aynı anda farkına olmalıyız diye düşünmekteyim an itibariyle.. O kadar basit ki ters giden şeyleri listelemek.. Hele ki elimize fırsat geçsin! Zor olan mutluluk vurgusudur, keyif alınanların farkında olabilme yetisidir, tadını çıkarabilmek, ben şu an mutluyum diyebilmektir. Bir arkadaşım durumuna yazmıştı..”Mutsuzluk yaşama beceriksizliğidir” diye.. Anlamak isteyene inanılmaz bir cümle bu.. Çok güzel mutsuz da olabilen biri olduğum için iç rahatlığıyla yazıyorum bunları.. Doğru olanın bunlar olduğunu düşünmekle birlikte, herkes gibi sapmalar içinde bulabiliyorum kendimi bende..

Bir sonucum daha var.. Kendine kalmalı insan ara ara.. Durmalı, dışarıdan bakabilmeli kendine.. Yardımcı olarak hep en sevdiğini seçmeli bu dönemde.. Benim için en dingin liman denizlerdir.Denize bakınca büyürüm ben, kocaman olurum. Yaşam küçücük kalır..Herşey netleşir..Açılmayayım di mi daha fazla.. Şimdi karşımda deniz var diye de şımarmayayım. Yarın gene Ankara’da küçüçük kalabilirim çünkü… falan .. filan…


Fotoğraf:www.güzel-resimler.org

3 yorum:

  1. çok lazımdı şu an iyimserlik, mutluluk bana. ne iyi geldi okuduklarım.. mutlu olabilen ve mutluluğunun farkına varabilen uzakta bir arkadaşım var diyebilmek.. mutluluğu dilemek, iyimser olmak hayata karşı.. çoğu zaman eksiğim... daha çok gayret etmeliyim iyimser olabilmek için; senin baban için dile getirdiğin güzel duyguları "hayata olumlu bakmak" ona yaşatabilmek için, hayatında böyle biri olabilmek için... çok karanlık bir gündeyim oysa.. ama umutla bakmaya çalışacağım; senden çaldığım biraz günışığıyla...

    önemli not: daha çok paylaşmalı insan güzel duygularını kime ne zaman dokunacağını bilemiyoruz, senin bilmeden bana dokunduğun gibi...

    YanıtlaSil
  2. düzeltme: senin baban için dile getirdiğin güzel duyguları oğluma yaşatabilmek için, hayatında böyle biri olabilmek için...

    YanıtlaSil